Android mi, iOS mu?

Android mi? iOS mu?
Bu soru bir çoklarımızın aklını meşgul eden, hatta bazılarımızın uykusunu kaçıran bir problem olarak ortaya çıkmakta.
Gelin biraz teknolojinin kıvrımlarına dalalım!
İki sistemin de birbirinden farklı yanları var. Android: kullanıcılarına daha bol alternatif sunarken, iOS: biraz daha sınırları keskin çizgilerle ayırıyor.
Hep Android’de özgürlük özgürlük lafını duyuyoruz. Neymiş bu özgürlük dediğinizde? Karşınızdaki bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olduğu için, kemküm, eeee! falan filan diye açıklamasız açıklamalar yapmaya çalışıyor.
Aslında Android özgürlüğünü şunlar olarak açıklayabiliriz:
1. Açık kaynak kodludur. Yani sistem geliştirilmeye açıktır. Şöyle ki: siz mütaitten bir ev aldınız; Ama mütait, pencereleri ve kapıları kolayca takıp çıkartılan bir cinsten yapmış. İstediğinizi yapabilirsiniz. Bunun için, bilgiye ve deneyime ihtiyacınız olduğunu unutmayın. Kalitesiz bir kapı pencere, hırsızlara davet çıkarabilir.
2. Çok çeşitlilik sunar, alternatif boldur. Yani: sistem üzerindekinden farklı bir uygulamayı kolayca edinebilir, hatta farklı bir arayüz tercihi yapabilirsiniz. Bunun için custom romlar geliştirilmiştir. Telefonunuzu bambaşka bir hale büründürebilirsiniz. Tabii meraklısına
3. burası bizi ilgilendiriyor: birden fazla ekran okuyucu kullanabilir, sentezleyici üstüne sentezleyici deneyebilirsiniz.
Burada biraz başka şeylere de bakalım: şimdi bu yukardaki seçenekleri okuyan arkadaşlar, banane bunlardan yahu! ben telefonumu açarım, keyfime bakarım, geri kalanı da beni ilgilendirmez diyebilir. O zaman iOS kullanmak çok akıllı bir seçim olacaktır. Tabii aklın parayla desteklenmesi gerektiğini unutmamak lazım
4. Çok fazla marka ve model tercihi yapılabilir. 3000 liradan, 40000 liraya varan bir ürün yelpazesi vardır. Tek dikkat edilmesi gereken: aldığımız ürün erişilebilirlik yönünden bizi üzer mi olmalıdır.
5. Dosya paylaşımı çok basittir. her yerden, her şartta, her şekilde dosya alıp gönderilebilir. Telefonun sistem dosyalarına bile ulaşmak çok kolaydır. Bunun için, başlangıç seviyesi kod bilgisine ihtiyaç vardır.
6. Dışarıdan uygulama kurulabilir. Kullandığınız uygulamanın yeni sürümü sizi açmadıysa, hemen eski bir sürümünü edinebilirsiniz. Erişilebilirlik için işimize yarayan bir özelliktir bu.
7. Kendi yazdığınız bir uygulamayı kullanabilirsiniz. Çok basit web siteleri tasarlanmıştır bu uygulama geliştirme için. Bunları denemek çok eğlenceli görünmüyor mu?
Evet, bütün bu yazdıklarım, avantaj olduğu kadar, dezavantaj da olabilir.
Ben telefon kullanacağım, sistemin bana verdikleri yetiyor, ilave bir ihtiyaç hissetmiyorum. diyorsanız? iOS sizi tatmin edecektir. Ben meraklıyım, biraz kurcalamak isterim telefonumu, zaten ekonomik olarak da çok güçlü değilim diyorsanız? Android’i deneyebilirsiniz.
iOS çok daha fazla güncelleme desteği veriyor; ama her güncellemede cihazlar biraz daha yavaşlıyor. Gerçi cihazlar yavaşlasa da, ekran okuyucuda bir yavaşlama ya da dengesinin bozulması olmuyor. Bu yakın zamana kadar böyleydi; ama Samsung bunu Android cephesinde değiştirmek için dev bir adım attı.
Özellikle Android 13 ile, güncellemede AB standartlarına geçecek olan teknoloji devi, böylelikle çok daha sık çok daha özelleştirilmiş güncellemeyi, çok daha hızlı dağıtacak.
Orta seviye telefonlarına bile yaklaşık 4 ana güncelleme ve 5 yıllık güvenlik güncelleme desteği sunacağını vadeden Samsung’un ardından, diğer firmalar da harekete geçti. Android tarafının en sıkıcı yanı olan bu güncelleme desteği hikayesi, belki de böylelikle aşılmış olacak.
Ne yazık ki! Android tarafında bazı firmalar yaptıkları cihazı satıp sonrada onu adeta unutuyorlar, kaderlerine terkediyorlardı; ama artık piyasa çok rekabetçi olmaya başladı. Bunun sonucunda da firmalar, daha iyisini yapmaya başladılar.
İşte bütün bunlardan dolayı siz siz olun, hiçbir firmanın hazır askeri olmayın! Burada menfaatçi olun. Bir firmayla, bir sistemle gönül bağı kurmak, hiç de akıllıca bir davranış olmaz!
Sizin paranız olduğu sürece o firmalar sizin dostunuzdur. Bir gün bu sistemlerden birisi, bizlere ücretsiz ürün dağıtmaya başlarsa, o zaman ben de onların savunucusu olmaya karar veririm.
Bana soracak olursanız? Ben hiç bir sistemin savunuculuğunu yapmam! Hangisi benim işime yarıyorsa, hangisi beni mutlu ediyorsa, onu kullanmaktan yanayım.
Sonuçta tüm bunlardan nekadar yararlanıyorum, başkalarına ne kadar yardımcı olabiliyorum? Beni ilgilendiren kısmı budur. Gerisi sizin hür iradenize kalmış.
Kendinize iyi bakmanız dileğiyle!