ANDROİD YAZI DİZİSİ 2: ANDROİD TARİHÇESİ, ANDROİD 1.0 VE HTC DREAM

Android yazı dizimizin ikincisinden herkese merhabalar. Bir önceki yazımızda Android işletim sisteminin ne olduğunu, ne işe yaradığını, Android adının kaynağı ve Android logosunun nereden geldiğini kısaca anlatmaya çalışmıştık. Bugün ise artık Android işletim sisteminin geçmişinden ve tarihçesinden söz edeceğiz. İlk olarak Android’in Google tarafından satın alınmasına kadar geçen süreçten ve geliştirilmesinden kısaca söz edip, sonrasında Android 1.0 ve bu işletim sisteminin yüklü olduğu ilk cihaz olan HTC Dream’ı anlatmaya çalışacağız.

İlk yazımızda Android işletim sistemine adını veren, geliştiricisi Andrew E. Rubin’den bahsetmiştik. Burada da Rubin’den söz etmeyi sürdüreceğiz.

Android’in Arka Planı ve Geçmişi

Rubin, çeşitli şirketlerde robot geliştirme ve yazılım geliştirme uzmanı olarak çalıştıktan sonra, 2003 yılında Android adlı işletim sistemini geliştirdi. Her ne kadar Rubin’in bu sistemi 19 yıl önce geliştirdiği söylense de, sistemle ilgili pek bilgi bulunmuyor. Ancak Rubin’in bu sistemi umut vaad eder görünmüş ki, Temmuz 2005 tarihinde Google, Android İnc’i satın alarak ufak bir başlangıç şirketi kurdu. Android’in geliştirilmesi görevi, Andy Rubin,  Rich Miner, Nick Sears ve Chris White adlı yazılımcılara verildi. Android geliştirilmesi devam ederken, Google birçok popüler donanım, yazılım ve telekom şirketi ile birlikte “Open Handset Alliance(Oha)” (Açık Cihaz Birliği) adlı kurumu kurdu. Android’in gelişimi, OHA eliyle idare edilmeye başlandı. 5 Kasım 2007 tarihinde, Open Handset Alliance, işletim sisteminin adının Android olacağını ve mobil cihazlarda çalışacağını duyurmuş, bunun üzerine donanım, yazılım ve telekom şirketlerinden oluşan 34 firma te’lif hakkı olmayan bir işletim sisteminin teknolojinin gelişimine büyük katkı sağlayacağı konusunda fikir birliğine varmıştır. Böylece Rubin tarafından temelleri atılan Android, Google gibi dev bir şirketin elinde geliştirilmeye başlanmıştır.

Android 1.0

İlk betanın çıkmasından önce Google ve OHA 2 dahili beta sürümü çıkardılar. İlk sürüm olan Android 1.0’ın betası 5 Kasım 2007 tarihinde yayınlandı. 12 Kasım 2007’de Yazılım Geliştirme Aracı (SDK) yayınlandı. Bundan yaklaşık 1 yıl sonra, Android 1.0, 23 Eylül 2008 tarihinde piyasaya sürüldü.

Android 1.0, sonraki Android sürümleri gibi bir kod adına sahip değildi. Önceki betalarda “Astro Boy” ve “Bender” kod adlarının kullanıldığı bilinse de, bu adlar ilk sürüm için kullanılmadı.

Android 1.0 Özellikleri

Android 1.0, aşağıdaki özellikleri sunmaktaydı:

• •Uygulama indirmeye izin veren Android Market (Play Store’un atası)
• •Web sayfalarının görüntülenebildiği, zoom ve pan yapılabilen webkit tabanlı html ve xhtml destekli •web tarayıcısı
• •Çözünürlük, beyaz dengesi ve resim kalitesi gibi özelliklerin ayarlanmasını desteklemeyen bir kamera
• •Ana ekranda uygulamaların klasörlenebilmesi desteği
• •POP3, IMAP4 ve SMTP destekli eposta uygulaması
• •Gmail, Google ile senkronizasyon desteği
• •Google kişiler, Google ile senkronizasyon desteği
• •Google Takvim, Google ile senkronizasyon desteği
• •Haritayı uydu görünümünde önizlemeyi destekleyen, yer bulma ve sürücü modunda yönlendirme destekli sokak görünümlü Google Haritalar
• •Gmail, Kişiler ve takvim uygulamalarının senkronizasyon işlemlerini sağlayan Google Sync uygulaması
• •Kişileri, telefon numaralarını, takvim öğelerini ve webde arama yapmayı destekleyen Google Arama uygulaması
• •Anlık mesajlaşma, SMS ve MMS destekli Google Talk uygulaması
• •Medya dosyalarının oynatılmasını, yönetilmesini ve içe ve dışa aktarılmasını, destekleyen medya oynatıcı (video, stereo ve Bluetooth desteklemez)
• •Durum çubuğu bildirimleri, zil sesi belirleme, led ışığı veya titreşim ayarlama
• •Sesli numara çevirici
• •Duvar kağıdı desteği
• •Youtube desteği
• •Çalar saat, hesap makinesi, telefon, ana ekran başlatıcısı, resim galerisi ve ayarlar
• •Wi-fi ve Bluetooth desteği

Mobil teknolojiler alanında bir çağ açacak olan Android işletim sisteminin ilk sürümü Android 1.0, işte bu özellikleri destekliyordu. Her ne kadar ilk sürümde belirli hatalar bulunsa da, güncellemeler ve yamalar arka arkaya yayınlandı.

Android Yüklü İlk Cihaz, HTC Dream

Android 1.0’den bahsedip Android işletim sistemi yüklü olarak piyasaya sürülen ilk cihazdan bahsetmemek olmaz değil mi? Yazımızın son bölümünü ilk Android cihaz olan HTC Dream’e ayırıyoruz.

Android’in ilk sürümünü çalıştırma şerefine nail olan ilk cihaz, Ekim 2008 tarihinde piyasaya sürülen ilk ticari cihaz, T-Mobile G1 olarak da bilinen HTC Dream oldu. HTC Dream, 528 MHz ARM 11 Qualcom MSM7201A çipine sahip, 256mb hafıza, 192mb RAM, 65,536 rengi destekleyen 3.2 inç TFT-LCD ekran, 3.15 megapixel arka kamera, QW klavye ve imleç topu gibi özellikleri olan bir cihazdı. Android’in ilk sürümünde sanal klavye desteği bulunmadığından, cihaz entegre fiziksel klavye ile birlikte gelmişti. Cihaz aynı zamanda 16 GB’ye kadar artırılabilir hafıza kartı desteğine de sahipti. 2G bandlarını destekleyen cihaz, bir GPS modülünü de üzerinde bulunduruyordu.

HTC Dream, yazılım olarak günümüz cihazları kadar zengin içerikler sunmasa da, o günün şartlarında kullanışlı uygulamalarla birlikte gelmekteydi. Cihazda Push e-mail destekli Gmail, Youtube, Talk, Haritalar, Arama, gibi hizmetler mevcutken, aynı zamanda POP3 ve IMAP destekli bir e-posta uygulaması, çeşitli servisleri destekleyen bir anlık mesaj uygulaması ve Web Kit tabanlı bir web tarayıcısı da kullanıcılara sunulmaktaydı. İndirilebilecek uygulama sayısı çok sınırlı olsa da, cihaz Google Play Store’un ilk sürümü olan Android Market uygulamasıyla birlikte geliyordu ve cihaza mağazadan yeni uygulamalar indirilebiliyordu.

Elbette yukarıda söz konusu edilen Android 1.0 özelliklerinin hepsi HTC Dream tarafından desteklenmekteydi. HTC Dream, kısa süre içerisinde birkaç güncelleme daha alarak Android 1.6 Donut sürümüne yükseltildi. Cihaz 1.6 güncellemesinin ardından başka güncelleme almadı.

Böylece Android işletim sisteminin tarihçesine kısaca göz attığımız, Android 1.0 özelliklerini ve ilk Android’li telefon HTC Dream’e değindiğimiz yazımızın ikinci bölümünün de sonuna geldik. Yazımızın üçüncü bölümünde görüşmek üzere…